Şansölye Olaf Scholz, bu özel günü ülkenin kuzeyindeki Schwerin kentinde geçirdi. Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin başkenti Schwerin’de düzenlenen etkinliklere katılan Scholz, Mecklenburg Eyalet Tiyatrosu’nda bir konuşma yaparak Almanya’da artık doğu ve batı ayrımının sona erdiğini vurguladı.
BERLİN – Özellikle gençlerin bu eşitliği daha net görmesi gerektiğini belirtti. Scholz, doğu ve batıdaki Almanların yaşam memnuniyetinin artık büyük ölçüde eşitlendiğine dikkat çekti ve küresel teknoloji şirketlerinin Doğu Almanya’da faaliyet göstermeye başlamasını bu durumun bir kanıtı olarak gösterdi
Ancak, bu kutlamalar sırasında Scholz, Almanların bu dönemi unutmaması gerektiğini de belirtti. Doğu Almanya’daki birçok insan, yeniden birleşme sonrası işlerini kaybetti ve batıya göç etmek zorunda kaldı. Scholz, bu kaybın da daima hatırlanması gerektiğini söyledi. 2024’te yapılacak “Birlikte Yelken Açmak” temalı Alman Birlik Günü etkinliklerinde bu konu tekrar vurgulanacak. Ancak kutlamaların yapıldığı Schwerin, aynı zamanda Almanya’nın ideolojik olarak yeniden bölünme tehlikesine de dikkat çekiyor.
Schwerin, Mecklenburg-Vorpommern’in başkenti ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) güçlü olduğu bir şehir. Ancak, göçmen karşıtı AfD (Almanya için Alternatif) partisi de Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde önemli bir güç haline gelmiş durumda. AfD, Mecklenburg-Vorpommern parlamento seçimlerinde 14 sandalye kazanarak Hıristiyan Demokrat Parti’yi (CDU) geride bıraktı. AfD, Alman Birlik Günü’nde sosyal medyada yaptığı açıklamada, ülkede yeni bir ideolojik bariyerin oluştuğunu ve bu durumun ülkeyi bölmeye çalıştığını iddia etti.
AfD’nin doğudaki yükselişi, Avrupa’da genel bir sağa kaymanın işareti olarak görülüyor. Özellikle Saksonya, Thüringen ve Brandenburg gibi doğu eyaletlerinde, siyasi kutuplaşmanın arttığı gözlemleniyor. AfD’nin yanı sıra, sol muhafazakâr Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da doğuda giderek güç kazanıyor. AfD ve BSW, göçmen karşıtı ve Almanya’nın Ukrayna’ya askeri desteğini azaltma konusunda ortak görüşlere sahip.
Almanya’da artan siyasi kutuplaşma, önümüzdeki yıllarda ülkenin siyasi geleceği konusunda belirsizlik yaratıyor.
