Tarihi Seçim Sonrası Oluşan Büyük Koalisyon Göreve Başladı
Almanya’da 6 Mayıs 2025 itibarıyla yeni federal hükümet resmen görevine başladı. Ülkenin siyasi tarihinde bir ilke imza atan bu hükümet, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) oluşturduğu “büyük koalisyon” formülüyle şekillendi. Başbakanlık görevine CDU Genel Başkanı Friedrich Merz seçilirken, kabinede üç parti de temsil hakkı kazandı.
Friedrich Merz, İkinci Turda Seçildi: Almanya’da Bir İlk
Federal Meclis’te yapılan oylamada Friedrich Merz, ilk turda yeterli çoğunluğu sağlayamasa da ikinci turda 325 oy alarak Almanya’nın yeni başbakanı oldu. Bu sonuç, Almanya’nın II. Dünya Savaşı sonrası tarihinde bir ilki temsil ediyor: İlk kez bir başbakan ikinci turda seçildi.
Kabinede Denge Politikası: 17 Bakan, 3 Parti
Yeni federal kabine toplamda 17 bakandan oluşuyor. CDU ve SPD yedişer bakanlık alırken, CSU üç bakanlıkla temsil ediliyor. Kabinedeki önemli isimler şöyle sıralanıyor:
- Lars Klingbeil (SPD) – Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
- Alexander Dobrindt (CSU) – İçişleri Bakanı
- Johann Wadephul (CDU) – Dışişleri Bakanı
- Boris Pistorius (SPD) – Savunma Bakanı
Seçim Sonuçları: AfD’nin Yükselişi Siyasi Dengeleri Sarstı
Şubat 2025’teki seçimlerde CDU/CSU ittifakı %28,5 oyla birinci olurken, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi %20,8 ile ikinci sıraya yükseldi. SPD ise %16,4 ile tarihinin en düşük oy oranını aldı. Bu tablo, siyasi eksenin sağa kaydığına işaret ediyor.
Yeni Hükümetin Öncelikleri: Ekonomi, Güvenlik, Göç
Yeni hükümetin öncelikli gündem maddeleri şunlar:
- Ekonomik durgunlukla mücadele
- Enerji politikalarının yeniden yapılandırılması
- Göç yasalarının sıkılaştırılması
- Avrupa Birliği ile ilişkilerin güçlendirilmesi
- Dijital altyapının modernizasyonu
Yorum: Merz Dönemi Almanya’sı Ne Vadediyor?
Friedrich Merz’in başbakanlığı, Almanya siyasetinde muhafazakâr bir dönüşün habercisi olabilir. Koalisyonun büyük ortakları CDU/CSU’nun ağırlığı ve SPD’nin zayıflayan oy oranı, hükümet politikalarının merkez sağ ekseninde şekilleneceğini gösteriyor. AfD’nin yükselişi ise toplumsal kapsayıcılık ve demokrasi açısından önemli sınavlar doğurabilir. Yeni hükümetin başarısı, krizlere karşı üreteceği çözümlerle ölçülecek.
